Kuranın Şehircilik ve Konut Anlayışı
- Müminun Suresi
- 5 Aralık 2018
- Yorum yaz
- 1.397 kez görüntülendi
Hayatın her alanıyla ilgili irili ufaklı bir mesajı olan Kuranın, hayatta en çok yanlış yaptığımız bir konuyla da ilgili bir mesajı var.
Şehirlerin nasıl ve nereye kurulacağı
Şanlıurfa’da Harran ovasının ekilebilir arazisi Hollanda’daki tarım arazinden daha büyüktür.
Konya ovası da öyle
Çukurova da öyle..
Ama gelin görün ki, ekilebilir tarım arazileri üzerinde yapılan konut cinayeti önüne geçilemez bir hal almıştır.
Dört bin yıldır Harput mahallesinde oturan Elazığ yüz elli yıl önce vadiye inmiş ve bağ bahçe, bataklık ne varsa hepsini ev yapmışlar.
Şehircilik planı yapan ve işin ehli olmayan kimseler şehre istedikleri yönü vermişler ve tarım arazileri, bağlar ve bahçelere acımadılar. Yanı başımızda Malatya’da Battalgazi bölgesindeki ağaçlı bölgelere İskan açılmış ve ağaçlar birer birer kurban ediliyor insan hırsına.
Eski şehirlerin tamamı tepeler üzerinde ve kaleler de bunun ispatıdır. (tepe olmayan yerler hariç)
Kuran bu olaya da işaret de bulunuyor. Müminun Sûresinde geçen ayete göre bir şehir için üç şart gerekli.
1. Tepe olmalı. Serin olur, havalı olur…
2. Sağlam zeminli olmalı. Her tepe olmaz. Yapay tepeler de olmaz. Yüksek tepeler de olmaz.
3. Suyu olmalı. Tepe kurak olmamalı. Suya ulaşma imkanı olmalı. Su tutmayan tepeden hayır gelmez. Su hayattır. Hayat da sudur.
Çevre ve Şehircilik işi yapanlar bu âyeti güzelce incelesinler. Eminim verdikleri bir çok kararın hem etik hem de dini olmadığını görecekler.
Murat Padak
Henüz yorum yapılmamış.