Murat Padak | Kişisel Web Sayfası

Cemaatler birbirlerinin rakibi değil, birbirlerinin uzanamadığı elidir

Cemaatler birbirlerinin rakibi değil, birbirlerinin uzanamadığı elidir

İçinizden hayırlı işlere çağıran, iyilik yapmayı emreden, kötü işlerden de vaz geçiren bir topluluk bulunsun. Gerçekten kurtuluşa erenler bunlardır. Âli İmran Sûresi 104

İnsanlar içinden insanlara yol gösteren birilerinin olması gerekir. Bu ayet islamın sosyal işlerine dikkat çekmektedir.

Şehrin fakirlerine, yoksullarına, yetimlerine, dullarına, göçmenlerine, gurbetçilerine, yaşlılarına, eğitim hizmeti alamayacak derecede fakirlerine, savaş mağdurlarına, hatta şehirde yaşayan insan dışındaki canlılara ve ihtiyaç sahiplerine bakacak birilerinin olması gerekir.

Buna günümüzde cemaat, dernek, vakıf, sivil toplum kuruluşları, talebe yurtları, medreseler, insani kuruluşlar, çevre dernekleri, hayvan hakları kuruluşları ve benzeri sosyal işler yapan tüm birimler dahildir.

Böyle bir kuruluşta yer almak kişiyi kurtuluşa götürür. Ancak bunun da bazı şartları vardır.

1- İyiliğin ne olduğunu bilmesi gerekir. Şayet kötülüğe çağırıyorsa o zaman vebal ve sorumluluk altına girmiş olur.

2- Maruf ve münker konusunda deneyimli ve eğitimli olması gerekiyor.

3- Ayrıca topluma yönelik işler yaptığı için riya, kibir gibi kalbi hastalıklardan arınmış olması gerekiyor.

4- Kendisinin örnek olması da gerekiyor.

Farklı toplumsal sorunları halleden, sosyal işleri birbirinden farklı olan cemaat ve sivil toplum kuruluşlarının birbirlerini rakip veya muhalif olarak görmemeleri gerekiyor. Biri diğerinin uzanamadığı elidir.

Murat Padak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz